Terracotta Ordusu (John Man)

Hayallerini gerçeklestir

Terracotta Ordusu (John Man)

Terracotta Ordusu, tüm zamanların en büyük ve en ünlü arkeolojik keşiflerinden biridir. Çin'in İlk İmparatoru'nun Mozolesine 6.000 gerçek boyutlu savaşçı ve at figürü gömüldü - her biri ayrı ayrı oyulmuş ve imparatorun ordusunun gerçek üyelerini temsil ettikleri düşünülüyor. Bu, heykellerin, onların yapılmasını emreden adamın, yeniden keşfedilmelerinin ve Çin büyüklüğünün seçkin bir sembolü olarak devam eden mirasının dikkate değer hikâyesidir. Birbirleriyle savaş halinde olan eyaletleri ilk imparatorunun emri altında birleştiğinde Çin’in hali hazırda oldukça uzun bir tarihi vardı. Sarı ve Yangtze Nehri vadilerindeki yerleşimler tarıma dayalı bir medeniyet haline gelmişti. MÖ 5. ve 3. yüzyıllar arasında, Muharip Devletler Dönemi olarak bilinen bir zaman dilimde, en az yedi beylik Çin’de üstünlük kurmak için birbirleriyle savaşıyordu. Nihayetinde savaşı MÖ 221’de Sichuan ovalarında merkezlenen, acımasız Kral Zheng önderliğindeki Qin beyliği kazanmıştı. Savaşta galip gelen hükümdar kendine Qin Shi Huang’dı, MÖ 202'de, dört yıllık iç savaşın ardından İlk İmparator Qin Shi Huang, Çin'in Qin eyaletinin kralı ve Çin'i tek bir imparatorlukta birleştiren kişiydi.

Tüm beylikleri kendisine tabi olacak tek bir Çin imparatorluğu altında birleştirmeye başladı. Toprakları her biri bir vali, bir komutan ve bir imparatorluk müfettişi tarafından idare edilecek 36 komut alanına böldü. Yüz binlerce nüfuzlu aileyi kendi beyliklerinden, sıkı gözetim altında tutulacakları başkent Xianyang’a taşıdı.  

Silahlar toplandı ve eritildi. İmparatorluğa ait yeni bir para birimi oluşturuldu. Ağırlık ve uzunluk ölçüleri standartlaştırıldı. Yük arabalarının dingilleri bile Çin yollarındaki olukların arasında sığabilsinler diye belirli bir ölçüye göre üretildi. İmparator Çin yazısının, tüm kelimelerin ülkenin çeşitli dillerinde aynı anlama geleceği ve aynı karakterlerle ifade edileceği tek bir formda düzenlenmesini emretti.

Qin Shi Huang muhaliflerini acımasızca ortadan kaldırıyordu. Bazı kaynaklara göre 460 bilgini bir araya toplayıp idam ettirmişti, iktidarını eleştirmek için kaleme aldıkları metinler ele geçirilip yakılmıştı. Her kesimden vatandaş birbirlerini gammazlamaya teşvik ediliyordu; suçlu bulunanlar idam ediliyor, sakat bırakılıyor veya ağır iş cezasına çarptırılıyordu.

Çin ordusunda hizmet veren yüz binlerce asker, kuzeyde Xiongnu’lara, güneyde diğer kabilelere karşı savunma kurmak için seferber olmuştu. Yüz binlercesi ise saraylar, kanallar ve yollar inşa etmek için ağır şartlar altında çalıştırılıyordu. Han Hanedanı’ndan tarihçi Sima Qian’a göre, Sarı nehir boyunca savunma hatları da inşa edilmiş, nehre bakan, surlarla çevrili 44 bölge kenti kurulmuş ve bunun için hükümlü işçiler kullanılmıştı. Tüm savunma hattı 5000 kilometre boyunca uzanıyordu. Sayısız işçinin can verdiği bu proje Çin Seddi’nin başlangıcıydı.

Qin Shi Huang tahmin edilebileceği gibi birtakım suikast teşebbüslerinin hedefi olmuştu. Shi Huang, bu duruma belki de bir tepki olarak ölümsüzlük fikrine saplantı duymaya başlamıştı. Sima Qian’ın belirttiğine göre, akıl hocaları onu etrafta gözlere görünmeyecek şekilde dolaşmadıkça kullandığı ölümsüzlük otlarının etki etmeyeceğine inandırmıştı. Bu yüzden sarayları arasında geçitler ve yürüyüş yolları inşa ettirdi böylece sözde görünmez gibi dolaşabilecekti. Projeleri arasında şüphesiz en megalomanca olan devasa mezarı ve zorunlu çalıştırılan 700.000 işçi tarafından inşa edilmiş içinde piyade erleri, okçular, atlı savaş arabaları, memurlar, hizmetçiler ve hatta müzisyenler gibi göstericiler de dâhil gerçek insan boyutunda binlerce figür bulunan terakota orduydu.

 Milattan Önce 210 yılında öldüğünde, günümüz Xi'an yakınlarındaki dev bir mozoleye gömüldü. İçinde bulunan hazinelerin efsaneleri bugün hala insanın hayal gücünü cezbediyor. Mezarı hakkında akla gelen bir şey daha var. Terracotta Ordusunun amacı imparatora tüm mal varlığını sağlamaktı. Ona sadece figürler, hayvanlar ve nesneler vererek değil, onları organize etmenin yollarını sağlayacak olan 81 çukur ile çevrili hükümet bölümü.

1974'te su için bir kuyu kazan yerel çiftçiler mezar höyüğüne girdiler ve Terracotta savaşçılarının ilkini buldular. Daha fazla kazı, gömülü ordunun tüm ihtişamını ortaya çıkardı. Ancak mezar odası da dâhil olmak üzere mozolenin çoğu henüz açılmadı - efsane bize, henüz ortaya çıkarılmamış hazineler arasında, akan cıva kanallarıyla işaretlenmiş nehirlerin olduğu Birinci İmparatorun krallığının geniş bir haritasının olduğunu söyler. İmparator ve Pişmiş Toprak Ordusunun hikâyesi gerçekten büyüleyicidir.

                                                                                                          Ankara, Mart 2023

                                                                                                                Cengiz Emik

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir